Galatasaray hamamı:
Galatasaray Hamamı, Sultan II. Beyazıt
döneminde, 1481 yılında, şimdiki Galatasaray Lisesi olan okulun öğrencilerinin
kullanımı için inşa edilmiştir.
Galatasaray Hamamının yapımı
gizemli bir hikayeye dayanır. Sultan Beyazıt o zamanlar şu anki Galatasaray
Lisesi ve Galatasaray Hamamının yer aldığı arsada gezinirken bir kulübe gözüne
çarpar. Bu kulübe zamanın sayılan zatlarından olan Gül Baba'ya aittir, Sultan
Beyazıt bu zat ile tanışıp Gül Baba bir dileğiniz var mıdır diye buyurur ve Gül
Baba'da cevaben bu arsaya yüzyıllara hükmedecek içinde büyük bir mektep ve
büyük kubbeli hamam bulanacak bir külliye yapılmasını ister. Sultan Beyazıt bu
dileği aynen kabul ederek 1481 yılında külliyeyi inşa ettirir. Gül Babanın
yatırı halen külliye içindedir ve Galatasaray Hamamı Gül Baba’nın aynen
istediği gibi yüzyıllara hükmetmektedir.
Yüzyıllara hitap eden Galatasaray
Hamamı birçok paşaya, kadıya, sadrazama padişaha hizmet etmiştir. Galatasaray
Hamamı geçmişin mirasını başının üstünde taşımaya devam ederken gelişen hayat
standartlarının emrettiği modernlikten de taviz vermeme ilkesini hem mimari
yapısında hem hizmet kalitesinde hem de çalışanlarının güler yüzünde
hissettirmektedir. Kadın ve erkek bölümleri ayrı olup, etkinliklere de ev
sahipliği yapmaktadır.
Cağaloğlu Hamamı:
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Tarihi Yarımada’da inşa edilen ve Osmanlı mimari özelliklerini taşıyan bilinen son hamamdır. I. Mahmut tarafından inşa ettirilen hamamda, kadınlar ve erkekler için ayrı bölümler bulunmaktadır ve hamam hala hizmet vermektedir.
Kılıç Ali Paşa Hamamı:
Tophane’deki leventlere hizmet
vermesi amacıyla “ denizlerin fatihi” Kılıç Ali tarafından Mimar Sinan’a
yaptırılmış. Osmanlı donanmasının en güçlü olduğu dönemi temsil eden Kılıç Ali
Paşa, ünü tüm dünyaya yayılmış bir kahraman. Henüz çocukken esir düştüğü
Osmanlı donanmasında Barbaros Hayrettin Paşa tarafından yetiştirildi;
yetenekleri ve becerisiyle sivrildi. Uluç Ali iken Akdeniz’de Osmanlı bayrağını
dalgalandıran Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa oldu. Rivayete göre ünlü İspanyol
yazar Cervantes’in de ilham kaynağıydı.
Işığı geçiren geniş ve görkemli
kubbesiyle Kılıç Ali Paşa Hamamı’nın Mimar Sinan mührünü taşıdığı görür görmez
anlaşılıyor. Büyük ustanın son eserlerinden olan Hamam 1578-1583 tarihleri
arasında inşa edilmiş. Burası, İstanbul’un liman semti; ticaret, çağdaş sanat,
yeme içme ve cazibe merkezi Tophane’nin sembol yapılarından biri. Dış cepheden
rahatça görülebilen açıklıkta harikulade bir silüete ve İstanbul’un ikinci en
büyük hamam kubbesine sahip. Geniş ışık huzmelerini ileten 14 metre
genişliğinde ve 17 metre yükseklikteki kubbenin altında bulunan resepsiyon ve
dinlenme bölümüne girince insan yapının güzelliğine bir kez de içeride tanık
oluyor.
Yorum Gönder